Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de kumar ve sanal kumar bağımlılığı artıyor. Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından yapılan 'Türkiye Kumar Raporu'na göre, Türkiye'de kumara başlama yaşı 15'e kadar düştü
Rakamlar da ürkütücü: Türkiye’de 15 yaşın üzerindeki her 10 kişiden biri hayatında en az bir kez kumar oynamış. Ve en riskli grup, geleceğimizi emanet ettiğimiz gençler. Kumar yalnızca paranın değil, aynı zamanda zamanın, sağlığın, dostlukların ve hayallerin kaybı anlamına geliyor.
Pandemi süreciyle birlikte bu tablo daha da karardı. 2019-2020 yıllarından itibaren dünyada olduğu gibi ülkemizde de kumar davranışında ciddi bir artış gözleniyor. İnsanların evlere kapanması, internet kullanımının artması ve dijitalleşmenin hız kazanması, “sanal kumar”ın cazibesini daha da yaygınlaştırdı. Bir tıkla açılan kapılar, çoğu zaman geri dönülmez bir girdaba sürüklüyor.
Burada en büyük sınav ailelerin, eğitim kurumlarının ve elbette devletin. Gençlerimizi bu tehlikeden korumak, sadece bireysel değil toplumsal bir sorumluluk. Kumarın normalleştirilmesine karşı koymak, alternatif sosyal ve kültürel alanlar açmak, gençlerin enerjisini sporla, sanatla, bilimle buluşturmak zorundayız.
Unutmayalım, kumar bir “şans oyunu” değil; çoğu zaman hayatı kaybetme oyunudur. Kaybedilen yalnızca para olmaz; güven, umut ve gelecek de masada kalır.
