14 Bin Liralık Alacak İçin 90 Haciz:! Adalet Nerede? Mülkiyet Hakkı Yok Mu?
Bir sabah kalktım, e-Devlet'te üzerime 90’dan fazla haciz konmuş! Aynı borç, aynı dosya, ama 6 ayrı haciz talebi ve 14 bin lira için hayatıma el konmuş gibi bir işlem. Mülkiyet hakkı ne oldu? Anayasa ne işe yarıyor? Bu ülkede borçlunun hakkı yok mu?
Aydan Yıldırım’ın kaleminden…
Bir sabah uyandım, her şey olağan gibi görünüyordu. Kahvemi aldım, günümü planlıyordum ki, e-Devlet'te gördüğüm tabloyla hayat durdu. Avukat Mü.H. isimli bir şahsın, müvekkili O.D. adına sunduğu bir senet için daha önce icra takibi başlattığını biliyordum. 14 bin TL’lik bu alacak için gereken hukuki işlemler zaten başlamıştı. Ancak bu yetmemiş olacak ki, 22 Nisan 2025 tarihinde aynı dosya, aynı borç için bir günde tam 6 kez haciz talebinde bulunulmuş.
Evet, yanlış okumadınız: Bir günde, altı ayrı talep.
Üstelik bu talepler 6 farklı yevmiye numarasıyla işleme alınmış, ve sonuç?
Benim üzerimdeki taşınmazlara 90’dan fazla haciz kararı uygulanmış.
Şimdi soruyorum:
Bu nasıl bir uygulamadır? Bu nasıl bir ölçüsüzlük, bu nasıl bir mükerrerliktir?
Bu bir borç tahsili midir, yoksa bir insanın mal varlığına psikolojik saldırı mı?
Daha vahimi: Avukat banka hesaplarıma da el koydurmuş. Sanki 14 bin TL değil, milyar dolarlık bir kaçış planı varmış gibi davranılmış. Oysa ne kaçıyorum, ne kaçırıyorum. Adresim belli, mülküm belli, niyetim belli.
Hadi biz avukat değiliz, peki avukat Mü.H. bu maddeleri bilmiyor mu?
İİK (İcra İflas Kanunu) Madde 16: Mükerrer takip yasaktır.
İİK Madde 85: Haciz, borç miktarını karşılayacak ölçüde yapılır, ölçüsüz haciz uygulaması yasaktır.
Anayasa Madde 35: Mülkiyet hakkı, temel bir haktır ve ancak kamu yararı ve kanunla sınırlandırılabilir.
Anayasa Madde 36: Adil yargılanma hakkı
Anayasa Madde 125: İdarenin her türlü işlemine karşı yargı yolu açıktır.
Peki, bu maddeler neden uygulanmaz?
Yoksa bu maddeler sadece kanun kitaplarında aksesuar olarak mı duruyor?
Ve asıl soru:
İcra dairesi, avukatın her dilekçesine neden onay makinesi gibi işlem yapıyor?
Hiç mi denetim yok? Hiç mi "Bu aynı borç için yapılan talepler mükerrer" diyecek bir akıl aramıyorlar?
Bu yaşadığım artık bir icra takibi değil, bir vatandaşın hukuk önünde itibarsızlaştırılmasıdır.
Bu bir alacaklının hak aramasından çok, borçlunun hayatını kilitleme operasyonudur.
Ve evet, ben bu mağduriyetin adını koyuyorum: Yargı eliyle mobbing.
Bütün bu yaşananlar, icra sisteminin bazı ellerde nasıl da hoyratça kullanılabileceğini gözler önüne seriyor. Eğer 14 bin liralık bir borç için 90’dan fazla haciz, 6 ayrı talep yapılabiliyorsa, burada hukuk değil, keyfilik vardır.
Ve buradan soruyorum:
Bu ülkede "ölçülülük" ilkesi hâlâ yürürlükte mi?
Yoksa sadece kağıt üzerinde, vitrinlik bir madde midir?
Saygılarımla,
Aydan Yıldırım
Bir sabah mal varlığına 90 hacizle uyanan vatandaş.